ANKARA ŞİİR KİTABI
Elinizdeki, “Ankara Şiirleri” adlı kitabın
içerisinde isimleri geçen: mekanlar, yer adları, tarihî Türbe, Tekke, Mescit,
Camii; piknik alanları, parklar, bahçeler, mahalleler, cadde ve sokaklar,
konaklar, kişi adları, mekan adları, semt, köy, ilçe adları başkent Ankara’ya
ait olup, bu kitapta yer alan şiirlerin konusu olmuş veya konulara kaynaklık
etmiştir. Bunun dışında da başka şehir ve yöre isimleri kullanılmış ise de
bunlar çok az olup kayda değer değildir.
Bir milleti millet
yapan, onun kültürüdür. Kültür: şehrin, memleketin içinde yaşayan halkının
yaşama biçimi, tavrı ve davranışıdır. Bu kültürü geçmişten geleceğe yazarlar,
şairler, araştırmacılar, taşır. Ortaya koydukları
eserleri ile hafızaya emanet edilmekten kurtarıp, içinde bulunduğu halkın
öğretisine, beğenisine, istifadesine sunar. Gelecek kuşakların faydalanmaları
için içinde bulunulan zamandan alıp zamanın ötesine taşır. Kültür eserleri de
bir milletin hafızası, tarihe kazılmış mührü, başkalarına öğünç, kıvanç ve
iftiharla göstereceği tapu senetleridir.
Bir cemiyete,
topluluğa, millete, devlete “bizim”
diyebilmemiz için buradaki mezarlıkların, Türbelerin, Mescitlerin, Camilerin, içindeki
süslemelerin, desenlerin, oymaların, kabartmaların, minyatürlerin, figürlerin,
erguvanların, ebruların; kapılardaki tokmakların, duvarlarında, minberlerinde,
tavanlarında kullanılan desenlerin çizgilerin içinde yaşanılan milleti
yansıtıyor, anlatıyor olması gerekir. Yani o milletin duyuş, düşünüş, hazları,
zevkleri, zekası, zekasının kıvraklığı, işlekliği, dilindeki âhenk ve
güzellikleri, millî şuuru, millî hafızasını, ruhunun yansımaları aksettiriyor
olması lazım gelir. Geçmişten geleceğe taşımış bu sanatsal değerlerin yerli ve
yabancılar tarafından büyük bir zevk, ihtişam, hayranlıklar ve heyecan içinde
seyredilirken bu eserlerin: “Ben Müslüman Türk’üm!..” diye haykırıyor olması
gerekir.
Eserlerin Müslüman
Türk’ün duyuşunu, düşünüşünü, yaşayışını, zamanı kavrayışını ve anlayışını,
inancındaki saflığı, temizliği, samimiyeti, güzelliği, zarafeti, inceliği,
zekasındaki kıvraklığı, işlekliği pratikliği hissettirmesi, kendi halkının
MÜHRÜNÜ ve TAPUSUNU taşıması gerekir.
Bizim diyerek
sahiplendiğimiz veya yabancıların Müslüman Türk’ün eserleri diyerek tereddütsüz
kabul edeceği, söyleyebileceği bu ölümsüz eserlerin her biri bizim ülkemizi,
şehrimizi, ilçemizi, yolumuzu hayatımızı
aydınlatan yıldızlardır. Bunlar var oldukça evimiz, yolumuz, hayatımız ve
ülkemiz ziyadesiyle aydınlanacaktır. Onun için bu cevherler titizlikle
korunmalıdır. Bu eserler bizim geçmiş ile irtibatlarımızı sağlayan,
yüzleştiren, geleceğe köprüler kuran, zihnî ve ruhî tezahürlerin taşlara,
duvarlara, ebrulara, şekillere, minyatür ve çinilere yansımasıdır; çünkü milletin
topluluk halinde bir araya gelebilmesi için lüzumlu olan bütün unsurlar: “dil
birliği, din birliği, tarih birliği, kültür birliği, duygu birliği, ve ruh” birliğidir. Bunlar bir milleti tek
bir vücut gibi ayakta tutan, kökü tarihin derinliklerinde bir zincirdir. Bu eserler de bu zincirin
halkalarından sadece bir kaçıdır. Bunu ortaya çıkaracak, ebedîleştirecek olanlar
araştırmacılar, tarihçiler, yazarlar ve şairlerdir. Biz de bu ulvî
gayeye hizmet edebildik ise ne mutlu bize…
“Ankara
Şiirleri” adlı kitapta kulanılan isimler şunlardır: Ankara, Çankaya, Kızılay,
Kurtuluş, Altındağ, Hamamönü, Hamamönü Meydanı, Hamamönü Sokağı, Mehmet Âkif
Kültür Parkı, Mehmet Âkif Sokağı, Dustlu Sokak, Sarıkadı Sokak, Fırın Sokak,
İnanlı Sokağı, Sanat Sokağı; Sarıkadıoğlu Mirzade Konağı, Beynamlızâde Konağı,
Kabakçı Konağı, Kamilpaşa Konağı, Sarı Kadı Meydanı; Kültür Sanat Evi, Hamamönü
Meydanı; Saat Kulesi; Hacettepe Camii, Karacabey Camii, Karacabey Oğlu Ahmet
Çelebi, Mehmet Çelebi Camii, Sarı Kadı Camii, Tacettin Camii, Hacı Musa Camii, Hacı Syyit Camii, Hacı İlyas
Camii, Tezveren Sultan, Yalvaç, Uluborlu, Ankara Anıtı, Aktaran Kitabesi,
Agustun Tapınağı, Agustun Kitabesi, Agustun Mabedi, Gençliğe Hitabe, Ankara
Saat Kulesi, Saat Kule Terası, Hitit
Han, Ahiler Otağı, Kabirler…
Mavi
Göl, Gölbaşı, Eymür Gölü, İncek, Seymenler, Botanik, Meclispark, Güvenpark, Kumrular,
Lozanpark, Altınpark, Millîmüdafa,
Beypazarı, Kızılcahamam, Yedi Tepe,
Körüklü
Çizmeler, Ağaç Oymacılığı, Cam Ustaları, Ebru, Çini, Fotoğraf Sanatları, Pamuk
Şeker, Kağıt Helva, Karagöz, Hacivat, Meddah Oyunları..
Anıtkabir,
Atatürk, Tandoğan, Tandoğan Meydanı, Beşevler, Bahçeli, Alpaslan Türkeş’in
Kabri, Başkent Öğretmen Evi, Şeker
Öğrenci Yurdu(Sabancı), Gazi Üniversitesi, Tanrı Dağları, Başbuğ, Muhsin
Yazıcıoğlu Kabri, Ankara Garı, Anıttepe, Maltepe, Demirtepe, Sıhhıye, Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi, Opera, Ulus, Dikimevi, Cebeci, Çankaya,
Ankara
50. Yıl Parkı, Gençlik Parkı, Hergele Meydanı, Samanpazarı, Ulus Yokuşu, Eski
Meclis, İtfaiye Meydanı, Ulus Meydanı, Hacı Bayram Veli, Hacıbayramveli Camii,
Yunus, Ahmet Yesevi, Ahiler, Ahi Yakup Çelebi, Sinan, Succa, Melek, Şerafettin,
Karyağdı, Tezveren, Köse, Haseki, Mecnun, Ferhat, Taşkent Caddesi, İstanbul,
Ziyagökalp Caddesi, Kurtuluş Parkı, İkiz Hilton, Fidanlık Mahallesi, Beypazarı
Kurusu, Kalecik Karası, Beypazarı Havucu, Şehit Ademyavuz Caddesi,,Yüksel
Caddesi, Millî Müdafa…vb.
Bend
Deresi, Tarihi Hamam, Ankara Kalesi, Engürü, Karyağdı Türbesi, Yörükdede
Türbesi, Anafartalar, Ziraat Fakültesi; Emin Açar Dergahı, Ahiler, Bayramî
Konağı, Kapalı Çarşı, Etnoğrafya Müzesi, Kale Çarşıları…
Tunalı
Hilmi, Tunalı Hilmi Caddesi, Bülbül Deresi, Hilton, Karum, Kuğulu Park,
Atakule, Hilton, Hilton Oteli, Cınnah Caddesi,
Kocatepe Camii, Meclis, Cumhurbaşkanlığı Köşkü… vb. isimler ve eserler
bulunmaktadır.
Millî
ve manevî değerlerimizin tezahürü olan ortaya çıkan bu: “ANKARA ŞİİRLERİ” adlı
kitabı, tamamen Ankara üzerine yazılmış, bizi biz yapan değerleri
yansıtıyor olması sebebiyle kayda değer ve tarihe altın harflerle kazılmış BİR
TAPU SENEDİMİZ, SOM ALTINDAN KAZILMIŞ MÜHRÜMÜZDÜR…