8 Ağustos 2017 Salı

ANKARA ŞİİRLERİ; Abdullah Çağrı ELGÜN


                                                     ANKARA ŞİİR KİTABI

Elinizdeki, “Ankara Şiirleri” adlı kitabın içerisinde isimleri geçen: mekanlar, yer adları, tarihî Türbe, Tekke, Mescit, Camii; piknik alanları, parklar, bahçeler, mahalleler, cadde ve sokaklar, konaklar, kişi adları, mekan adları, semt, köy, ilçe adları başkent Ankara’ya ait olup, bu kitapta yer alan şiirlerin konusu olmuş veya konulara kaynaklık etmiştir. Bunun dışında da başka şehir ve yöre isimleri kullanılmış ise de bunlar çok az olup kayda değer değildir.

Bir milleti millet yapan, onun kültürüdür. Kültür: şehrin, memleketin içinde yaşayan halkının yaşama biçimi, tavrı ve davranışıdır. Bu kültürü geçmişten geleceğe yazarlar, şairler, araştırmacılar, taşır. Ortaya koydukları eserleri ile hafızaya emanet edilmekten kurtarıp, içinde bulunduğu halkın öğretisine, beğenisine, istifadesine sunar. Gelecek kuşakların faydalanmaları için içinde bulunulan zamandan alıp zamanın ötesine taşır. Kültür eserleri de bir milletin hafızası, tarihe kazılmış mührü, başkalarına öğünç, kıvanç ve iftiharla göstereceği tapu senetleridir. 

Bir cemiyete, topluluğa, millete, devlete  “bizim” diyebilmemiz için buradaki mezarlıkların, Türbelerin, Mescitlerin, Camilerin, içindeki süslemelerin, desenlerin, oymaların, kabartmaların, minyatürlerin, figürlerin, erguvanların, ebruların; kapılardaki tokmakların, duvarlarında, minberlerinde, tavanlarında kullanılan desenlerin çizgilerin içinde yaşanılan milleti yansıtıyor, anlatıyor olması gerekir. Yani o milletin duyuş, düşünüş, hazları, zevkleri, zekası, zekasının kıvraklığı, işlekliği, dilindeki âhenk ve güzellikleri, millî şuuru, millî hafızasını, ruhunun yansımaları aksettiriyor olması lazım gelir. Geçmişten geleceğe taşımış bu sanatsal değerlerin yerli ve yabancılar tarafından büyük bir zevk, ihtişam, hayranlıklar ve heyecan içinde seyredilirken bu eserlerin: “Ben Müslüman Türk’üm!..” diye haykırıyor olması gerekir.

Eserlerin Müslüman Türk’ün duyuşunu, düşünüşünü, yaşayışını, zamanı kavrayışını ve anlayışını, inancındaki saflığı, temizliği, samimiyeti, güzelliği, zarafeti, inceliği, zekasındaki kıvraklığı, işlekliği pratikliği hissettirmesi, kendi halkının MÜHRÜNÜ ve TAPUSUNU taşıması  gerekir.
Bizim diyerek sahiplendiğimiz veya yabancıların Müslüman Türk’ün eserleri diyerek tereddütsüz kabul edeceği, söyleyebileceği bu ölümsüz eserlerin her biri bizim ülkemizi, şehrimizi, ilçemizi,  yolumuzu hayatımızı aydınlatan yıldızlardır. Bunlar var oldukça evimiz, yolumuz, hayatımız ve ülkemiz ziyadesiyle aydınlanacaktır. Onun için bu cevherler titizlikle korunmalıdır. Bu eserler bizim geçmiş ile irtibatlarımızı sağlayan, yüzleştiren, geleceğe köprüler kuran, zihnî ve ruhî tezahürlerin taşlara, duvarlara, ebrulara, şekillere, minyatür ve çinilere yansımasıdır; çünkü milletin topluluk halinde bir araya gelebilmesi için lüzumlu olan bütün unsurlar: “dil birliği, din birliği, tarih birliği, kültür birliği, duygu birliği,  ve ruh” birliğidir. Bunlar bir milleti tek bir vücut gibi ayakta tutan, kökü tarihin derinliklerinde  bir zincirdir. Bu eserler de bu zincirin halkalarından sadece bir kaçıdır. Bunu ortaya çıkaracak, ebedîleştirecek  olanlar  araştırmacılar, tarihçiler, yazarlar ve şairlerdir. Biz de bu ulvî gayeye hizmet edebildik ise ne mutlu bize…

“Ankara Şiirleri” adlı kitapta kulanılan isimler şunlardır: Ankara, Çankaya, Kızılay, Kurtuluş, Altındağ, Hamamönü, Hamamönü Meydanı, Hamamönü Sokağı, Mehmet Âkif Kültür Parkı, Mehmet Âkif Sokağı, Dustlu Sokak, Sarıkadı Sokak, Fırın Sokak, İnanlı Sokağı, Sanat Sokağı; Sarıkadıoğlu Mirzade Konağı, Beynamlızâde Konağı, Kabakçı Konağı, Kamilpaşa Konağı, Sarı Kadı Meydanı; Kültür Sanat Evi, Hamamönü Meydanı; Saat Kulesi; Hacettepe Camii, Karacabey Camii, Karacabey Oğlu Ahmet Çelebi, Mehmet Çelebi Camii, Sarı Kadı Camii, Tacettin Camii,  Hacı Musa Camii, Hacı Syyit Camii, Hacı İlyas Camii, Tezveren Sultan, Yalvaç, Uluborlu, Ankara Anıtı, Aktaran Kitabesi, Agustun Tapınağı, Agustun Kitabesi, Agustun Mabedi, Gençliğe Hitabe, Ankara Saat Kulesi,  Saat Kule Terası, Hitit Han, Ahiler Otağı, Kabirler…

Mavi Göl, Gölbaşı, Eymür Gölü, İncek, Seymenler, Botanik, Meclispark, Güvenpark, Kumrular, Lozanpark, Altınpark, Millîmüdafa,  Beypazarı, Kızılcahamam, Yedi Tepe,
Körüklü Çizmeler, Ağaç Oymacılığı, Cam Ustaları, Ebru, Çini, Fotoğraf Sanatları, Pamuk Şeker, Kağıt Helva, Karagöz, Hacivat, Meddah Oyunları..

Anıtkabir, Atatürk, Tandoğan, Tandoğan Meydanı, Beşevler, Bahçeli, Alpaslan Türkeş’in Kabri, Başkent Öğretmen Evi,  Şeker Öğrenci Yurdu(Sabancı), Gazi Üniversitesi, Tanrı Dağları, Başbuğ, Muhsin Yazıcıoğlu Kabri, Ankara Garı, Anıttepe, Maltepe, Demirtepe, Sıhhıye, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Opera, Ulus, Dikimevi, Cebeci, Çankaya,

Ankara 50. Yıl Parkı, Gençlik Parkı, Hergele Meydanı, Samanpazarı, Ulus Yokuşu, Eski Meclis, İtfaiye Meydanı, Ulus Meydanı, Hacı Bayram Veli, Hacıbayramveli Camii, Yunus, Ahmet Yesevi, Ahiler, Ahi Yakup Çelebi, Sinan, Succa, Melek, Şerafettin, Karyağdı, Tezveren, Köse, Haseki, Mecnun, Ferhat, Taşkent Caddesi, İstanbul, Ziyagökalp Caddesi, Kurtuluş Parkı, İkiz Hilton, Fidanlık Mahallesi, Beypazarı Kurusu, Kalecik Karası, Beypazarı Havucu, Şehit Ademyavuz Caddesi,,Yüksel Caddesi, Millî Müdafa…vb.

Bend Deresi, Tarihi Hamam, Ankara Kalesi, Engürü, Karyağdı Türbesi, Yörükdede Türbesi, Anafartalar, Ziraat Fakültesi; Emin Açar Dergahı, Ahiler, Bayramî Konağı, Kapalı Çarşı, Etnoğrafya Müzesi, Kale Çarşıları…

Tunalı Hilmi, Tunalı Hilmi Caddesi, Bülbül Deresi, Hilton, Karum, Kuğulu Park, Atakule, Hilton, Hilton Oteli, Cınnah Caddesi,  Kocatepe Camii, Meclis, Cumhurbaşkanlığı Köşkü… vb. isimler ve eserler bulunmaktadır.

Millî ve manevî değerlerimizin tezahürü olan ortaya çıkan bu: “ANKARA ŞİİRLERİ” adlı kitabı, tamamen Ankara üzerine yazılmış, bizi biz yapan değerleri yansıtıyor olması sebebiyle kayda değer ve tarihe altın harflerle kazılmış BİR TAPU SENEDİMİZ, SOM ALTINDAN KAZILMIŞ MÜHRÜMÜZDÜR…